Erdoğan'ın, NATO genel sekreterliği için adı geçen Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e olumsuz mesaj vermesi Kopenhag'ı harekete geçirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, NATO genel sekreterliği için adı geçen Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e olumsuz mesaj vermesi Kopenhag'ı harekete geçirdi.
Savcıların Türk yetkililerle Roj TV'nin durumunu görüşeceği belirtildi. Başbakan Erdoğan, önceki gece bu konuda bir soruyu cevaplarken Rasmussen'in kendisini aradığını açıklamıştı. Türkiye'nin karşıtlığını yansıtan kesin ifadeler kullanmayan Erdoğan, Danimarka Başbakanı'na Ankara'nın soğuk baktığını dolaylı yollardan ortaya koymuştu.
Erdoğan'ın Anders Fogh Rasmussen'e "kırmızı ışık" yakmasının hemen ardından Danimarka jet bir adım attı. İsveç haber ajansı TT, Danimarka haber ajansı Ritzau'ya dayanarak verdiği haberde, Danimarka'dan iki üst düzey savcının Roj TV'nin kapatılmasıyla ilgili temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gönderileceğini duyurdu. Haberde bu girişim Başbakan Erdoğan'ın Rasmussen'in adaylığına Türkiye'nin çekince koymasına bağlandı. Roj TV'nin Kopenhag'dan yayın yaptığını Erdoğan'ın Rasmussen'e hatırlatmasının hemen ardından Danimarka'nın bu kararı aldığına da dikkat çekildi.
Ankara beklemeyi tercih ediyorGenel sekreterlik seçimi için Türkiye kilit ülke konumuna gelirken, Ankara'dan farklı sesler yükseliyor. Başbakan Erdoğan, Rasmussen'e olumsuz mesaj vermesine rağmen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanlığı kaynakları Ankara'nın "kimseye peşinen karşı olmadığını" bildirdi. Diplomatik kaynaklar, İslam dünyasını rencide eden karikatür krizi ve terör örgütü PKK propagandası yapan Roj TV konusunda tepki çeken tutumu sebebiyle Rasmussen'in adaylığına Türkiye'nin karşı çıktığı yönündeki haberleri reddetti. Kaynaklar, Rasmussen'in henüz resmen adaylığını açıklamadığını da hatırlatarak, "Resmi başvurunun ardından gerekli değerlendirmeleri yaparız." diye konuştu.
Rasmussen'in adaylığı konusunda ilk değerlendirme önceki gün Cumhurbaşkanı Gül'den geldi. Brüksel'de bu ısrarlı sorulara muhatap kalan Abdullah Gül, "Türkiye'nin herhangi bir isme peşinen karşı olmadığını" bildirdi. Gül, "(Rasmussen'e karşı) Türkiye'nin herhangi bir tavrı yok. Kendisi Avrupa'nın önemli başbakanlarından, en başarılı başbakanlarından biridir." dedi. Başbakan Erdoğan ise önceki gün akşam daha açık bir tutum sergiledi. Rasmussen'in kendisini aradığını açıklayan Erdoğan, Danimarka Başbakanı'na Roj TV ve karikatür krizlerini anlattığını aktardı. "(Rasmussen'e) lider olarak partimin ilkeleri ile kesinlikle çelişkiye düşmemem gerekir. Bu çelişkiye düşmemenin de ne anlama geldiğini takdir edersiniz dedim." ifadelerini kullanan Erdoğan, yine de kesin karşıtlık içeren bir söz söylemedi.
Görev süresi temmuz ayında dolacak olan NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'in yeri için Rasmussen'in yanı sıra Bulgaristan, Norveç ve Polonyalı yetkililerin de adı geçiyor. ABD'nin Rasmussen'e yeşil ışık yaktığı öne sürülürken diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin "Ölürüz de Rasmussen'i seçtirtmeyiz" düşüncesinde olmadığını belirtiyor. Ancak NATO'nun önümüzdeki dönem en önemli misyonunun Afganistan olacağını hatırlatarak Danimarka Başbakanı'nın doğru isim olmayacağını söylemekten de kaçınmıyor. Rasmussen, 6-7 Nisan'da İstanbul'da düzenlenecek BM Medeniyetler İttifakı forumuna katılacak. Rasmussen'in İstanbul'a gelecek olması, İslam dünyasındaki "imajını iyileştirmek" ve Türkiye'nin adaylığı için destek kazanma çabası olarak değerlendiriliyor.